Kalp cerrahisinde son on yıldır çok hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere bağlı olarak, ameliyat sonuçları giderek daha iyiye gitmekte ve daha geniş bir hasta kitlesine ulaşmak mümkün olmaktadır.
Açık kalp ameliyatı geçiren bir hasta, ortalama 8-10 gün hastanede yatmakta, daha sonra da yaklaşık bir aylık nekahat dönemi geçirmekte, dolayısıyla önemli bir işgücü kaybı ortaya çıkmaktadır. Yeni gelişmelerle bu işlemin daha kansız, daha ufak deliklerden, kalbi durdurmadan yapılabilmesi fikirleri ortaya çıkmıştır.
İlk önce kalbi durdurmadan, çalışan kalpte by-pass operasyonları başarıyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Daha sonra bu operasyonun çok daha küçük bir insizyondan yapılabileceği ortaya kondu ve buna “Pencere Ameliyatı” adı verildi. Sonraki yıllarda, kapak operasyonları da bu yöntemle yani ufak bir delikten yapılmaya başlanmıştır.
Bu yöntemin en belirgin avantajları hastanın daha az ağrı hissetmesi ve daha çabuk ayağa kalkabilmesidir. Normal bir açık kalp ameliyatında, ortalama on gün hastanede kalan bir hasta, bu yöntemle, 4-5 gün içerisinde taburcu olup kısa sürede işine dönebilmektedir.